Bademcik taşı kokusu, kronikleşmiş bademcik enfeksiyonları nedeniyle bademcik kriptalarında (bademcik keselerinde) biriken beyaz ve sarı renkli, peynirimsi kötü kokulu partiküller sonucunda oluşur. Burundan akan mukus ve salgılar, zamanla bu keselerde birikir ve ağız mukozasındaki ölü hücreler de buna dahil olur. Bu birikintiler, bakteriler için ideal bir yaşam alanı oluşturur. Bakteriler burada çoğalarak tonsillolit adı verilen bademcik taşlarını ve dolayısıyla kötü kokuyu meydana getirir.

Boğazın arkasında bademcik taşı oluşan yerlerde, yabancı bir cisim takılı kalmış hissi, yutkunmada zorluk, ağızda metalik bir tat, hafif boğaz ağrısı ve en kötüsü de kötü koku oluşur. Bazı kişilerde ise koku dışında başka bir belirti görülmez. Bademcik taşı tanısı, muayene sırasında görüntüleme yöntemleri ile tespit edilir. Ağızda kötü kokuya sebep olan bademcik taşları, 300 mg'dan 45 grama kadar büyüyebilir. Bademcik kesesinin etrafında beyaz tanecikler şeklinde görülen küçük bademcik taşları, genellikle şikâyet yaratmaz; ancak büyüdükçe koku giderek artar.

Bademcik taşları genellikle tedavi gerektirmez ve dil ile ağız hareketleri ile giderilebilir. Ancak asıl korunma yöntemi ağız hijyenine dikkat etmekten geçer. Dişlerde oluşan bakteriler, bademcik taşı oluşumunu ve kötü kokuyu tetikler. Dişlerin düzenli olarak fırçalanması ve dişler için özel olarak üretilen ağız gargaralarının kullanılması oldukça etkilidir.

Ağızda oluşan bademcik taşı kokusu için ılık tuzlu su ile gargara yapmak oldukça faydalıdır ve bademcik taşı oluşumunu engeller. Yeterince büyümüş olan bademcik taşları, lokal anestezi ile kürtaj yöntemi kullanılarak temizlenir. Ancak yine de bademcik taşı kokusu tamamen kaybolmayabilir. Bademcik taşı kokusundan tam olarak kurtulabilmek için cerrahi olarak bademciklerin alınması gerekebilir.

Bademcik taşı oluşumunu engellemek ve kötü kokuyu önlemek için şu önerilere dikkat edebilirsiniz: