Dil kökü bademciği, boğazın giriş kısmında dil yapısının kök çevresinde bulunan, boğazın iki tarafını kapsayan iki adet dokudur. Sağlıklı bir dil kökü bademciği, ortalama 2-3 cm boyunda ve 1-1.5 cm enindedir. Dil kökü bademcikleri açık pembe ve ten rengine sahiptir. Solunum ve ağız yolundan giriş yapan mikroplar dil kökü bademciğine kadar ilerlediğinde, bu alan savunma işlevini yerine getirerek bağışıklık sisteminin bozulmasını önler. Ancak bazen enfeksiyonlara karşı dirençsiz kalıp fonksiyonunu yerine getiremeyebilir ve birçok hastalığı üzerinde taşıyabilir. Dil Kökü Bademciği Enfeksiyonu Dil kökü bademciğinin zararlı bakteri ve virüslerden ötürü hasar görmesiyle birlikte şişlik, kaşıntı, renk değişikliği, ağrı ve iltihaplanmalar oluşabilir. Zarar teşkil eden mikroorganizmalar bu bölgede enfeksiyon oluşumunu tetikler. Dil kökü bademcik dokusu üzerinde pullanma ve normal dokusunun dışında farklı yapıların olması bu alanda iltihaplanmaya sebep olabilir. Dilin kök kısmında yanma, kabarcık, yaralanma ile yutkunmada güçlük çekilebilir. Dil kökü bademciği enfeksiyonu, boğaza bir maddenin takılı olduğu hissini verir. Bununla beraber ses değişikliği, yüksek ateş, öksürük ve iştahsızlık meydana getirebilir. Dil Kökü Bademciği Enfeksiyonu Tedavisi Nasıl Yapılır? Bu tür rahatsızlık yaşayan insanlar ihmal etmeden bir sağlık kuruluşuna gitmelidir. Gerekli muayene ve tetkiklerle birlikte, doktorun önerdiği ilaç tedavisinin düzenli yapılmasıyla dil kökü enfeksiyonu tedavisi kısa sürede olumlu yanıt verir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, ilacı dozunda ve kullanım kılavuzuna uygun olarak kullanmaktır. Bunun yanı sıra aşırı sıcak ve soğuk besinler tüketilmemelidir. Katı gıdalar iyileşme aşamasına kadar tercih edilmemelidir. Bunun yerine yumuşak nitelikli ve akışkan besin maddeleri tüketildiğinde tedavi süreci hız kazanır. Dil Kökü Bademciği Enfeksiyonuna Karşı Ekstra Önlemler Enfeksiyonun önlenmesi ve tedavi sürecinin hızlandırılması için aşağıdaki önlemler alınabilir:
Bu önlemler, dil kökü bademciği enfeksiyonlarına karşı koruyucu etkiler sağlayabilir ve mevcut enfeksiyonların tedavi sürecine katkıda bulunabilir. |